Monday, November 22, 2010

Bize mi Özgü?

Vee işte tatışılan aile hekimliği uygulaması başladıı. Kimse tam olarak ne olduğunu ve nasıl işlediğini bilmese de el yordamıyla öğreniyoruz işte. Tabikii çok başarılıyız.. Öyleki henüz uygulama çok yeni olmasına rağmen bütün işleyişi çözmekle kalmamış kendi katkılarımızla bilimsel/kişisel açıklamalar yapmaya başlamışız bile çok geçmeden. Eğer fırsatınız olursa gidin bir Sağlık Ocağı'nda oturun bir süre mümkünse kalabalık olduğu bir zamanda. Nice doktorlar,profösörler, yorumcular vardır o dört duvar arasında ama biz bilmiyoruzdur, tanımıyoruzdur...Dolayısıyla harcanıyorlar her biri o beyaz koridorlarda..
" Yok Yok esasında bu çok başarılı ve iyi bir sistem ama bu Ülke'de yaramaz.."
"Çok dayanmaz 4-5 ay sonra eski haline geri çevirirler her şeyi.."
"Ama şuraya bir numaratör, bir görevli koyulması gerekmez mi yani böyle de olmaz ki canım..."
"Bir şey sorup çıkacaktım..."
"Sıra var hanımefendi/beyefendi, sıraya girin siz benden sonra geldiniz.."
"Aile doktoru olacakmış yawrum kimdir? Nasıl bulunur?"
"Amca bak kapıların üzerinde sokak isimleri var onlara bak doktorunu ona göre bulacaksın"
"Sokak ... apartman... daire ... yeter mi? kimmiş doktorum?"
"Ama olmaz ki şimdi biz istediğimiz zaman istediğimiz doktora gidemeyecekmiyiz?? aaaaa..."
"Bak bizim sokağın doktoru buymuş..Tüh öteki doktor baksa daha iyiydi ama neyse.."
.
.
.
Bütün bu cümleler herhangi bir sağlık ocağında yarım saat ila kırk dakika arasında beklediğinizde duyabileceğiniz alıntılar. Tabii hastaların ciddiyetine ve sıraların kalabalığına bağlı olarak bunlar tahmin edersiniz ki biraz daha sertleşebiliyor:)
Genel olarak bilgeliğin hakim olduğu bu koridorda zaman zaman görüş ayrılıkları! oluşur ve sesler bir anda yükseliverir. Yankının da etkisiyle aslında kimse kimsenin ne dediğini anlamazken herkes konuşmaya devam eder. Tam o noktada kahraman milletimizin kanını damarlarında taşıyan ve sesi diğerlerinden daha baskın olan gönüllü bir vatan evladımız çıkar ve kendi baskınlığı ile kargaşayı bastırır/sakinleştirir:). Sesler kısılır lakin söylenme hali devam ederken çalışan doktorlarımızdan biri kapıyı açar ve duruma son noktayı koyar..."Sıradakiii..."
Artık ne kadar zaman sonra işinizi halledip çıkarsınız bilmem ama çıktığınız zaman birincisi doktorlara olan saygınız bir kat daha artar, ikincisi şöyle alabildiğine derriiin bir nefes çekersiniz içinize...Çok şükür sağlıklıyım..

Yelda D.

No comments: